Kıbrısta yaptım askerliğimi, 1999 yılında.
O günlere lanet olsun. Ben bir asteğmendim. Sivilde ise onlarca kişinin patronluğunu yapan biriydim. Ancak elemanlarımın yaptıkları işlerde onlarla birlikte iş elbisesi giyen, çalışan, onların yediklerinden yiyen, çalıştırdığım kişileri kardeşi, ağabeyi olarak gören bir patrondum. Evli ve çocuk sahibi biri olarak yaptım askerliğimi. 2 üniversite okudum, 3 yıl üniversitede sözleşmeli öğretim görevlisi olarak eğitim verdim. Ancak askerde sırf inancımdan dolayı horlandım. Uyduruk sebeplerle 15 gün hapis yattım, uyduruk bahanelerle 4 gün hücre cezası verdiler. Batarya komutanı olan yüzbaşı insan düşmanı bir varlıktı. Askere de zulmederdi, biz asteğmenlere de...
Ağustos 1999 depremi nedeniyle tüm yurtta eğlenceler iptal edilmişti; ama Kıbrıs'ta en adi biçimde askeri birliklere fahişeler ve açık saçık kadınlar getiriliyor, şaraplar sipariş veriliyordu. Milenyum yılbaşını da doyasıya kutladılar. Anlatacak çok şey var.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker