Ben askerliğimi uzun zaman önce kısa dönem er olarak yaptım ve fazla bir şey hatırlamıyorum. Zaten hayatımın hatırlamak istemediğim ve unutmaya çalıştığım tek dönemi. Sağolsunlar hiç kimse de unutturmuyor.
Hatırladığım ilk şey, her şeyin serbest ama yasak olması.
Bize gazete okumamız, yurt ve dünya gündemi hakkında bilgi sahibi olmamız önerilirdi. Ama nedense, elimizde hangi gazete olursa olsun hemen yırtma emri verilirdi. Hatta emri veren subay, biz gazeteyi yırtıp yakana kadar başımızda bekler, sonra da giderken demediğini bırakmazdı.
Aldıklarımı (genelde traş ekipmanı) ertesi gün dolabımda bulamazdım (asker tabiri ile, yer değiştirirdi). Bir dolabı birkaç kişi kullanmak zorunda olduğumuz için eşyalarımız karışır, bir eşyayı birden çok kişi kullanmak zorunda kalırdı. Özellikle terlikler... Bu nedenle askerde ayak ve tabii diğer cilt rahatsızlıkları başlar.
Hijyenik ve insani şartlar hakkında nutuk atarlar ama o da yasaktır.
Yolunuz askeri eğitim biriminin kenarından geçerse ve tabii oradaki nöbetçi er sizi uzaklaştırmazsa (kesin uzaklaştırır), eğitimdeki askerlere bakmanızı öneririm. Fikriniz herhalde şu olur: Eğitim vermek de yasak.
Fazla uzatmadan, canınızı sıkmadan keseyim. Malum yasak...
İsimsiz, bize ulaşan eski asker