Bu siteyi açanlardan Allah razı olsun. Okuduklarım içinde hepsinin samimi olduğunu, askerlik yapmış birisi olarak kalbimle tasdik ediyorum. Bazı rütbe sahibi kişilerin de yazıları var burada, onları da okudum. Biraz gücenmişler, gücenen kişilerin yazdıklarını da samimi buluyorum. Ben askerliğimi ismini veremeyeceğin bir tugayda yaptım ve bu sitede anlatılan olaylara benzer olaylardan ben de nasibimi aldım. Tuhafıma giden arsız bir olayı anlatıyorum:
Askerlik yaptığım tugayda envanter sayımı yapılmış ve fazladan bir tane bilgisayar çıkmıştı. Bu makinenin her nasılsa içeriye girerken kaydı yapılmamış ve/veya bir şekilde kayıt dışı kalmıştı. Sayımı yapan kısım komutanım bir astsubay ve onun üstü de bir üsteğmen idi. Sayım sonuçlarını değerlendiren astsubay "ben bu bilgisayarı eve götüyorum" dedi ve bizim kısımda çalışan başka bir askere parçalara böldürdü.
Durumu fark eden üsteğmen ise parçalardan birkaçına el koydu. Fakat ortada bir sorun var idi. Bilgisayarın bir şekilde dışarıya çıkarılması gerekiyordu ve tugayda güvenlik önlemleri anladığım kadarıyla rütbeliler içinde çok sıkı idi. Parçalara böldürülen bilgisayar iki poşet halinde asker arkadaşa emanet edildi ve tel nöbeti diye tabir edilen yere götürmesi söylenildi. Asker arkadaşın anlattığına göre astsubay mesai bitimi telin dışına gelerek arkadaştan poşetler içindeki bilgisayar parçalarını almış.
Tabii biz kendimizde bunu üst bir rütbeliye şikayet edecek cesareti bulamadık. O kadar alenen yapıldığı için de, "demek ki güvendikleri birileri var" diye sineye çektik.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker