1992, Antalya Garnizon Komutanlığı.
O günlerde devam eden Körfez Savaşı sebebi ile bir Amerikan uçak gemisi ikmal için Antalya’ya gelecekti. Garnizon komutanı tüm personeli topladı ve Amerikalıların ziyareti esnasında dikkat edilecek hususlar konusunda emirler vermeye başladı. Konuşmanın bitiminde, eğer Amerikalı askerlerden Zippo çakmak, kalem, şapka gibi hediyelik eşya alan veya isteyen olursa onun askerliğini yakacağını ve çok sert şekilde cezalandırılacağını söyledi.
Ben de aynı komutanın tercümanı olarak görev yapıyordum. Amerikalı amiral birgün Garnizon Komutanlığı’nı ziyarete geldi. Hoşbeş konuşmalardan sonra bizim paşa bana demez mi:"Oğlum şu paşaya söyle de bana 4-5 tane Zippo çakmak versin, gemi armalı..."
Dondum kaldım tabii ve dedim ki: “Paşam biliyorsunuz daha önceden bize emriniz var, bunu ben isteyemem. En iyisi ben bunu bir kâğıda yazayım siz kendiniz verin Amerikalıya.” Paşa kızardı bozardı. Hiç cevap vermedi.
Nasıl mı söyleyebildim bu cümleyi? Çünkü arkamdaki torpil paşanın tuğgeneral rütbesinden birkaç gömlek daha üstteydi. Ama çok üzülüp utanmıştım o zaman, ülkem adına.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker