Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Bazen Seven Bazen Döven İktidar

2002-2003 yılları arasında Kıbrıs'ta Orgeneral Eşref Bitlis Kışlası'nda askerliğimi yaptım.

Nöbetçi çavuş kolluğunu taktığım birgün, akşam yemeğinde yemek dağıtımını kontrol ediyorum. Bu arada uzman çavuş M. geldi oturdu ve yemeğini yemeye başladı. O gün yemekte kadınbudu köfte vardı ve her askere iki tane köfte verilmesi gerekiyordu. Yemek dağıtımı yapan çocuklardan bir tanesi "F. Abi, (askere tecilli olarak gittiğim için yaşım büyüktü, çocuklar genelde "abi" diye hitap ederlerdi) M. uzmanımız iki tabaktan birer tane köfte aldı" dedi. Çocuğu yanıma aldım, o tabakları da yanına almasını söyledim. Uzmanın yanına gittik. Uzmana "komutanım, askerlerin tabaklarından birer tane köfte almışsınız, tabaklar burada, lütfen fazla olarak aldığınız köfteleri verin" dedim. Bunun üzerine uzman ayağa kalkarak "lan zaten sana gıcık oluyorum, s.tir git, yemesin i.neler" dedi ve yakamı toplayıp bir yumruk salladı.

Yumruktan kurtularak ben de onun yakasını topladım ve sonra birbirimize vurmaya başladık. Bu arada diğer askerler bizleri ayırmaya çalışıyorlardı. Nöbetçi astsubay geldi. Olayı benden, uzmandan ve diğer askerlerden dinledikten sonra uzmanla beni batarya komutanımız olan Yüzbaşı A.'nın yanına götürdü. Yüzbaşı A. biz odaya girer girmez "evet, olayı anlatın" dedi. İkimiz de anlattık. Tabii o birsürü yalan kattı ve ilk önce benim onun yakasını topladığımı, sonra ona vurmaya çalıştığımı ve kendisinin fazla köfte almadığını söyledi. Bense gerçeği anlattım.

Yüzbaşı A. her ikimizi de dinledikten sonra nöbetçi subayımıza olayı uzaktan gördüğünü, diğer askerlerin de benim anlattığım şekilde beyanda bulunduğunu söyledi. Yüzbaşımız gerçekten askeri seven ve askerin hakkını koruyan birisiydi. Bana dönerek "aferin, kolluğun gereğini yerine getirmişsin" dedikten sonra uzmana dönerek "lan, bak akıllı ol, seni çiğnerim; komutan edasında milletin hele hele askerin hakkını yemeye çalışma" diyerekten birsürü hakaret etti.

Ertesi gün bataryanın önünde uzmana yat, kalk ve sürün cezası vardı. İki hafta boyunca birsürü angarya iş yaptırdı.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı