Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Rütbe Sırasına Göre Servis

2006 yılı, Kara Harp Okulu.

Askere 30 yaşında gitmiş, okumuş-yazmış biri olduğum için asteğmen olarak normalde çok rahat bir askerlik yaptım. Albayın vakti yok diye onun yerine devletin aracı, muhafızı ve şoförü ile 30 km yol gidip veli toplantısına katılmak ya da yarbayın trafik cezasını gene aynı şekilde ödemeye gitmek vs. gibi ufak angaryalar da yaptım... Ama bir olay var ki, ömrümün sonuna kadar unutmayacağım...

Protokol Subayı Yarbay B., asteğmen olan beni yanıma bir araç, muhafız ve şöför alarak Kızılay'a "Kızına gitar kılıfı almaya" gönderdi...

Bana en çok dokunan bu olmuştu. Gitar kılıfı... Nedir bunun aciliyeti? Nedir bunun önemi? Albaysındır, karargahtan çıkamazsın, trafik cezası mesai saatinde ödenir, veli toplantısına gidemezsin vs. yerine birini vekil gönderirsin... Hadi bunları bir nebze anlarım. Ama gitar kılıfı... İşte bunu aklım almadı ve almıyor... Çık haftasonu, tut kızının elinden, beğendiğin gitar kılıfını al! Bir gitar kılıfı için 3 askeri ve 1 aracı seferber etmek ne demektir?

Çok gıcık olduğum bir diğer olay da, okul komutanının eşi gün yaptığı zaman, bizim diğer asteğmen arkadaşın "servis komutanı" olarak çıkıp bunları evlerinden alması, akşam da geri bırakması ve bunu "hiyerarşik" sıralamada yapmasıydı... Yani 3 hanım Çankaya, 2 hanım Keçiören'deyse, Çankaya ve Keçiören'dekileri tek seferde almak yerine, rütbe sırasına göre bir oraya bir buraya gider dururdu... Devletin benzini gitmiş, askerleri şahsi işlerine koşturmuşlar, vakit kaybetmişler vs. hiç önemi yok... Önemli olan komutan eşlerinin kaprisleri...

Sonra karargah değiştirdim ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na geçtim. Oradaki binbaşılarımız, yarbayımız, albayımız, sonradan gelen yarbayımız, astsubayımız, sivil memurlarımız ve hatta odamıza gelip giden diğer subaylar çok güzel insanlardı... Hatta sırf onların hürmetine pek çok arkadaşıma karşı saatlerce askerliği savunduğum olmuştu. Ama sonradan farkettim ki orası en merkezi karargahın, en merkezi dairelerinden biriydi ve özenle seçilmiş, nadide subayların olduğu bir yerdi... Komutanların gördükleri de buydu ve diğer ücra köşelere atılan subay-astsubay hakkında bin çeşit şikayet geldiğinde de ya iftira olarak algılıyorlardı, ya da TSK düşmanlığı olarak...

Özetle demek istediğim şudur: Buraya yazı yazan yüzlerce kardeşimin hiçbirinin Türk Ordusuna karşı hiçbir gıcığı yoktur. Kurum olarak TSK'ya karşı bir tavırları da yoktur. Ama TSK'yı babasının malı, askerleri de köle olarak gören bir subay güruhu vardır ki, herkesin kini bunlaradır...

Şu an yerlerde sürünen TSK'nın itibarı da, ancak bu ayrık otlarını temizlenmesi ve askerliğin gerçek anlamda askerlik haline getirilmesi ile sağlanabilir...


Askerlik namına sadece 3 kurşun atan ve 2 gün yanaşık düzen eğitimi alan, akabinde de 15 ay boyunca kölelik yapan, aşağılanan, hakaret edilen ve dahi subay-astsubay karıları tarafından köpek muamelesi yapılan askerlerin askerliği sevmesini nasıl beklersiniz?

Üstelik asıl bu icraatları yapanların "halkı askerlikten soğutmak" suçunu işlemelerine rağmen, bunları anlatan ve yazanların bu suçtan yargılanmaları nasıl bir saçmalıktır?

Asıl vatan hainleri, çocukluktan itibaren askerliğe hevesle bakan ve askere düğün dernekle gönderilen delikanlıları askerlikten tiksindirerek geri göndertenler değil midir?

Umuyorum ve bekliyorum ki bu düzen değişir...

Adımı da saklamıyorum, zira dürüstler de üçkağıtçılar kadar cesur olmadıkça bu düzen değişmez... Dava mı açacaklar, tehdit mi edecekler, hayatımı mı karartacaklar, ne yapacaklarsa buyursun gelsinler... Allah'tan büyük değiller ya...

Yavuz Selim Taşkın, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı