Ben askerliğimi er-öğretmen olarak yaptım. Askerliğini yapanların anlattıkları üzerimde korkunç etki yaratmıştı. O zaman çıkan yeni bir kanun sayesinde askerlikten kurtuldum. Gelelim benim gözümle gördüğüm bir olayı anlatmaya:
Yıl 1980; mevsim yaz. Elbistan’ın bir köyüne gelin almaya gidiyoruz. Yanımızda H. adında tanıdık bir subay var. Elbistan`da yolumuz üzerinde bulunan bir karakolda görev yapan karakol komutanını arabamıza aldık.
Yolda mola verdik. H. adındaki subay "Buraya gel lannn..." diye bağırdı. Tanıdık subay sivil elbiseli, karakol komutanı askeri elbiseliydi. Karakol komutanı yaşlı, diğeri gençti. Yaşlı asker koşarak genç subayın yanına gidip selam verdi ve "emret komutanım" dedi. Bizimki babası yaşındaki o insana söylenmeyecek küfürler söyledi. "Bugün maaş günü. Sigaranı aldın, bir tane de bana getir"diye bağırdı.
Anladım ki yalnız erler askeri işkenceden geçmiyor. Büyük rütbelilerin küçük rütbelileri ezişini o an hüzünle izledim…
İsimsiz, bize ulaşan eski asker