Kıbrıs'ta 15 ay ikmal onbaşısı olarak erzak dağıtımıyla görevliydim. Sırtımdan tonlarca erzak geçti, alınteri döktüm, sağlığımı hiçe sayarak hizmet ettim; ama köpek muamelesi gördüm. Sadece ben değil, 20 arkadaş dış birliktik ve köpekten farkımız yoktu.
Gelelim işin detaylarına. Bozuk mal mı dağıtmadık, komutanların özel siparişlerini mi çıkartmadık, fare sidiği-boku olan malzemeleri mi dağıtmadık, son kullanma tarihi geçen yumurtaları mı yedirmedik... Yapmadığımız şey kalmadı. Bunların hepsi emirle yerine getirildi, bize kızmasın kimse.
Lojistik destek komutanlıklarında dönen paranın, israfın haddi hesabı yok. Müteahhit-komutan ilişkileri tamamen kişisel çıkar üzerine kurulu. Kıytırık komutanlar bile evine kasa kasa malzeme göndertirdi, vermeyen depo sorumlusunu nöbet manyağı yapardı. Düşünün, büyükbaşlar ne yapmaz.
En çok zoruma giden de o kadar şehit haberi geliyordu; ama gazinoda eğlence tam gaz. Sırf tümen komutanının karısı çay içecek diye günlerce burnumuzdan geldi. Eziyetin haddi hesabı yok.
Ya yeni gelen bölük astsubayının lojmanını çocukları günlerce köpek gibi çalıştırarak hazırlatmasına ne diyelim? Daha neler neler...
Birileri bu israfa, bu saltanata son versin lütfen. Bu ordu benim ordum değil. Bu ordu kodamanların ordusu, yiyicilerin, bedavacıların, ruh sağlığı bozukların, merhametsizlerin ordusu. Bu saltanat bitsin.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker