Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Fidanlaaar Ağacaaa, Ağaçlaaarr Ormanaaa

Bölük Astsubayı arar bir gece: ''Çavuş, çok önemli bir denetleme var yakında (bakınız 'yakında' ama 'yarın' değil). Bu gece bölük sınırlarındaki bütün ağaçları sayman gerek, türlerine göre, kroki üzerinde göstermek üzere..''

''Komutanım yarın yapayım?'', ''Olmaz! Bu gece şart!''

Bütün gece çalışılır. Çünkü bölük kocamandır. Çünkü çavuş ağaç türlerinden anlamaz. Çünkü ağaçların hiç biri birbirine benzemez. Çünkü google'da kelimeden fotoğraf aramak vardır ama fotoğraftan kelime aramak yoktur.

Sabah olur. Çavuş ödevi ''tamamlamıştır''. Komutana verir. Komutan pek bakmadan alır, çekmeceye koyar. 1 hafta geçer. Denetleme gelir, gider. Çavuş komutana sorar: ''Komutanım, n'oldu bizim ağaçlar?''

''Haaa o çok önemli değildi yahu!''

Gecede 2 saat nöbete kalkan çavuş, bir de sıcaklık 5 derecenin altına düştüğü için 1'er saatten 2 posta nöbet tutacak ve bu da en az 3,5 saat uykusuzluk olacaktı aynı gece... Önemli değildi.

Dışarısı buz gibiyken saatlerce ağaç saymıştı... Önemli değildi.

Bir komutan onun üzerinden egosunu tatmin edecekti... Önemli değildi.

Aslında muhtemelen, çavuş önemli değildi.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı