Hırsızlığın Binbir Çeşidi

Ben askerliğimi 2001-2003 yılları arasında Kırşehir’de yaptım.

Bulunduğum ilçe jandarma karakolunda o dönemin alay komutanı A.C idi. Görev yaptığım süre içerisinde çok şeye şahit oldum, bunlardan yalnızca birkaçından bahsedeceğim.

Gece devriyesine çıkan nöbetçi devriye subayı her akşam benzinciden alınması gereken mazot miktarının yarısı kadarını alır, diğer yarısını ertesi gün kendi arabasına koydururdu. Bu nedenle gece devriye atılması gereken yerlere gidilmez, bir çeşme başında saatlerce beklenirdi. Tabii biz arkadaşlarla dışarıda beklerdik, komutan ise arabada sevgilisiyle telefonda konuşarak saatlerce zaman harcardı. Bu arada köylerde hayvan hırsızlıkları olurdu.

Bir başka çarpıcı olay ise bir gece komutanın emriyle Tedaş’a ait elektrik direklerini çalmamızdı. Bu ahşap direkleri gece yolda durdurduğumuz bir kamyona yükleyip alaya, oradan da hızarcılara satmaya götürmüştük.

Karakola gelen ekmek ve bazı bakliyatları evine götüren komutanları da unutmamak lazım.

Ben askerlik sürem boyunca vatani görevimi yapmaya gittiğimi sanmıştım, ama öyle değildi.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker