Ben asker değilim ama asker eşlerinin %90 yoğunlukta çalıştığı bir ilköğretim okulunda öğretmenlik yapan bir Türk vatandaşıyım. Hiçbir zaman anlam veremediğim konuları, sitenizde yazılan hatıraları okuyunca anlamaya başladım. Sizlere teşekkür ediyorum, çünkü;
- Hatıralarınızı paylaşmamış olsaydınız, öğretmenler odasında geçirdiğimiz 10 dakikalık teneffüslerde, masanın başında oturup dinlenmekte olan diğer asker eşi öğretmenlerin, daha yüksek rütbeli bir askerin eşinin içeri girmesiyle neden ayağa kalktıklarını,
- Herhangi bir karar alınacağı zaman, akla ve mantığa yatkın olsun ya da olmasın, en yüksek rütbeli asker eşi öğretmenin sözlerinin neden uygulamaya geçirildiğini,
-Okul müdürümüzün "haydi arkadaşlar, derse giriş saatlerine dikkat edelim" uyarısının, yüksek rütbeli asker eşi öğretmenlerde neden herhangi bir tesir yapmadığını,
-Kılık kıyafet yönetmeliği gereğince okul bahçesine bile tesettürlü giremeyen meslektaşlarımızın her fırsatta uyarılmasına rağmen, yüksek rütbeli olsun ya da olmasın herhangi bir asker eşi öğretmenin kılık kıyafet yönetmeliğini altüst edecek derecede açık giyinmesinin neden bir uyarıya muhatap kalmadığını,
-Velilerle tepeden konuşan, onları kaale bile almayan, öğrencilere sürekli kızıp bağıran asker eşi meslektaşlarımın (!) neye dayanarak kendilerini yüksek gördüklerini hiçbir zaman anlayamayacaktım.
Bunları herkesin anlaması ve bu saltanata dur denilmesi dileklerimle.
İsimsiz, bize ulaşan vatandaş