Hangi Birini Anlatayım?

2006-2008 arasında askerlik yaptım. Hangisini anlatayım?

Diyarbakır Hani'den Isparta 40. Piyade Alayı'na giden ve şu an üsteğmen olduğunu tahmin ettiğim İ.Ç.'in askerleri operasyonlarda bayıltana kadar dövdüğünü mü? Yoksa operasyonlarda sağda solda düşürdüğümüz el bombalarını köylü çocukları bize geri getirdiğinde girdiğimiz şoku mu? Yoksa Diyarbakır Hani'de görev yapan M. Teğmen denen kişiliksizin askerlere nasıl eziyetler ettiğini mi? Hangisini anlatayım?

İnsanlarımızın Peygamber ocağı diye düşündükleri Isparta Eğirdir Dağ Komando Okulu'nun yemekhanesinde "Allah yok, Peygamber izne çıktı" yazdığını mı? Diyarbakır Lice mevkisinde Astsubay Çavuş Ç.K'nın çatışmanın en kızıştığı anda bir uzman çavuşa, yani astına "ağbi beni kurtarın" diye ağladığını mı? Sırf bir askerin astsubay olmasını içine sindiremeyen gene aynı Astsubay Çavuş Ç.K'nın tüm bölüğü spor adı altında 40 kilogramlık kum torbalarıyla saatlerce koşturduğunu mu? Koşmayanlara nasıl eziyetler ettiğini mi?

Revire çıkacak askerin en şanslı olanı önce bölük komutanı yüzbaşı B.Y'in hışmına uğrardı. En şanssızı mı? Bir güzel odunu yerdi. Doktordan önce asker onun kontrolüne girer, kimin gerçekten hasta olduğuna o karar verirdi. Revirin deposunda daha öncelerden rant karşılığı fazladan fazladan alınan pişik kremleri, pişikle alakası olmayan hasta askerlere ikişer-üçer dağıtılır, bu şekilde elden çıkarılırdı. Hangisini anlatayım?

Asker sırf oruç tutmasın diye bayıltana kadar Ramazan'da spor yaptıran üsteğmeni mi? Rütbelilerin hususi işlerini askere yaptırdıklarını mı? Tabur komutanının, tabura taciz ateşi açıldığında itirafçılıktan yararlanıp Uzman Çavuş olan Şemso'ya "kurtar beni Şemso" diye yalvarmasını mı?

Hani askeri binalarda yazarlar ya, "vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" diye. Öyle mide bulandıran durumlar var ki anlatarak bitirmek mümkün değildir gerçekten. Diyarbakır Cezaevi'nde askeri mahkemeye giden askerlere tanıdık mı ümidiyle bakan mahkum askerlerin gardiyan askerlerce nasıl dövüldüğünü mü anlatayım? Cezaevlerindeki rütbelilerin asker mahkumlara nasıl işkence yaptıklarını mı? Hangisini anlatayım ki? Aklıma geldikçe tüylerimin diken diken olduğu, şahit olduğum, yaşadığım olayların hangisini anlatayım, hangisini?

Bizi böyle düşünmeye sevk eden o kişiliksizlere lanet olsun. Tecil hakkım olduğu halde, sadece bu kutsal görevi çok sevdiğim için askere gittim. Özellikle komando olarak gitmek istedim. Vatanımı ve ona sahip olan yüce milletimi çok sevdiğim için gittim askere. Dağda askerin dizinin dibinden ayrılamayan ama bölüğe dönünce eşyaya bile yapılmayan pislikleri askere yapanlar: Sizlerin vatan sevginizden şüphe edilir. Askere giderken insanlara vatan borcu değil de mecburi hizmet yaptıklarını düşündürtenlere diyecek sözüm kalmadı.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker