Ev Taşımayı Reddettik

Acemi birliğinden sonra Ağrı Patnos'a gönderildik.

Kısa dönem askerler olarak ilk günlerde 7-8 kişiydik. İkinci gün içtima sırasında uzman çavuş başçavuşa, "evimi taşıyacağım, asker götürebilir miyim", dedi. Başçavuş da bizi işaret ederek, "bunları al, götür ", dedi. Aramızda hakim, başkomiser, öğretmen gibi kısa dönem arkadaşlar vardı. Hepsinin yaşı 30-35 arası. Uzman çavuş 24-25 yaşlarında; yani bizden küçük. Arkadaşlara uzman çavuşun başçavuştan olan isteğini, başçavuşun da bizi işaret ederek götür dediğini duyduğumu söyledim. "Birlik olalım evini taşımaya gitmeyelim", dedim. Onlar da kabul etti. "Olmaz öyle şey", dediler.

Uzman çavuş bizi garaja götürdü. Askere, "kamyoneti çıkar, eve gidiyoruz" dedi. Bize dönerek, "hadi binin" dedi. Ben, "eğer evinizi taşımaya götürüyorsanız biz gelmeyiz" dedim. Adam küplere bindi.
"Size emrediyorum, kamyonete binin", dedi. "Ben binmem, sizi şikayet edeceğim", dedim. "Arkadaşlar, komutana gidelim şikayet edelim" dediğimde sadece bir öğretmen arkadaş benimle beraber geldi. Diğer arkadaşlar arabaya binip gittiler. Biz komutana çıktık. Tekmil verdik odaya girdik. Ne görelim? Biraz önceki başçavuş bölük komutanlığına vekalet ediyormuş. Yine de uzman çavuşa bizi götür dediğini duymamış gibi olayı anlattım. Başçavuş kafasını kaldırdı, sivildeki mesleğimizi sordu. Daha sonra sert bir şekilde burada hepimizin er olduğu, uzman çavuşun komutan olduğu, emirlere itaat etmemiz gerektiği gibi bir sürü laf söyledikten sonra, "gidin taşıyın" dedi. Öğretmen arkadaş, "benim belim ağrıyor, kendi evimi bile nakliye şirketine taşıttırdım" dedi. "Sen ağır şeyleri kaldırma, ufak tefek eşyaları taşırsın" diye cevap aldı.

Komutanın odasından çıktıktan sonra ne olursa olsun gitmeyelim kararı aldık. Bir şey olmadı; fakat o uzman çavuş, verdiği eğitimlerde nerede su var nerede çamur var bize yat, sürün emri verirdi. O gün üstümüz başımız ıslanır çamur olurdu.

Bu anlattığımdan daha kötü şeyler de oluyordu.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker